celikci
New member
Lojistik ve ağ oluşturma, küreselleşen bir dünyada giderek daha önemli hale geliyor. Hava yoluyla paket teslimatı, geniş bir potansiyel uygulama yelpazesi ile geleceğin konusudur. ALAADy (Otomatik Alçak İrtifa Hava Dağıtımı) ve ALAADy-Demonstrator projeleri ile Alman Havacılık ve Uzay Merkezi (DLR), alçak irtifalarda otomatik, insansız hava taşımacılığını araştırıyor ve bir otojir drone’un geliştirilmesiyle daha büyük kargo öğelerinin taşınmasını araştırıyor. İnsani yardım malzemeleri veya acil olarak ihtiyaç duyulan yedek parçalar, gelecekte istenen varış noktasına esnek, güvenli ve uygun maliyetli bir şekilde taşınabilmelidir. DLR, Temmuz 2019’da insansız kargo jirokopteri ile Cochstedt Havalimanı’nda başarılı uçuş testleri gerçekleştirdi.
“DLR Havacılık Araştırma programının bir parçası olarak, insansız kargo taşımacılığı için bir gösterici geliştiriyor ve test ediyoruz, bu da yere yakın hava sahasında 500 kilometreye kadar mesafelerde 200 kilograma kadar yük taşıma olasılığını ortaya koyuyor” diyor. DLR Havacılık ve Uzay Kurulu Üyesi Prof. Rolf Henke. “Düzenli hava trafiğinin altında, konsept, yerleşim alanlarından uzaktaki bölgesel rotalarda esnek operasyona olanak tanıyor.”
Koltuk yerine kargo için yükleme alanı
ALAADy-Demonstrator projesindeki DLR araştırmacıları, 450 kilogramlık bir otojirodan yükleme platformlu deneysel bir “nakliye uçağı”na kapsamlı modifikasyonla şu anda en büyük sivil insansız hava aracı sistemlerinden birini geliştirdiler. Uçak, otomatik uçuş için sensörler, aktüatörler, bir uçuş kontrol bilgisayarı ve diğer yazılım ve donanımlarla kapsamlı bir şekilde yeniden donatıldı. Braunschweig’deki DLR Uçuş Sistemleri Enstitüsü’nden ALAADy proje yöneticisi Johann Dauer, “Bu teknoloji gösterici, daha önce araştırılanlardan önemli ölçüde daha büyük yüklerle alçaktan uçan hava taşımacılığı için DLR’de geliştirilen kavramları doğrulamak için ideal olarak uygundur” diyor.
Cochstedt’teki Ulusal İnsansız Havacılık Sistemleri Test Merkezi’ndeki mevcut uçuş testleri sırasında, geliştirme ekibi, model uçaklarda da olağan olduğu gibi, başlangıçta insansız otojiri radyo bağlantısı aracılığıyla manuel olarak kontrol etti. Bu sayede pratik uçuşlarda tüm güvenlik önlemleri test edilebilecek, tüm sistem bileşenleri test edilebilecek ve yeni geliştirilen nakliye drone’unun uçuşa elverişliliği kanıtlanabilecektir.
DLR Uçuş Sistemleri Enstitüsü’ndeki teknoloji göstericisinin inşaat ve test operasyonunu yöneten Dr. Sven Lorenz, “gyroplanes, doğal güvenlik gibi özel bir avantaja sahiptir”, konfigürasyonun avantajları. “Bu, bir arıza durumunda, serbest dönen rotorun paraşüt gibi yumuşak bir inişe izin verdiği anlamına gelir.”
Kargo uçağı bu arada 150 metreye kadar yükseklikte ve saatte yaklaşık 100 kilometre hızla birkaç uçuş testini tamamladı. Lorenz, “Test uçuşlarıyla, otojirlerin insansız hava taşımacılığı için uygun bir konfigürasyon olduğunu gösterebildik” diye açıklıyor. Manuel uçuşlar, uçağı adım adım otomatikleştirmek için temel oluşturur. Bilgisayarlar daha sonra, normalde uçakta veya yerde bir kişi tarafından yapılması gereken tüm görevleri kademeli olarak devralır. Lorenz, “Bir sonraki adım, insansız oto jiroskopun ilk otomatik uçuşunu tamamlamasıdır” diyor. “Artık uçuşun tüm aşamaları için yeni otomatik uçuş kontrol işlevleri geliştiriyoruz: yani taksi, kalkış, seyir ve iniş.”
Projeden ve uçuş testlerinden elde edilen bulgular, bu büyüklükteki insansız hava araçlarının daha önce belirlenmiş kısıtlı alanların dışında uygun maliyetli ve güvenli bir şekilde işletilmesi için önemli bir mihenk taşıdır. Dauer, “Bir lojistik zincirine entegrasyon, operasyonel risk değerlendirmesi, sistem durumunun bir güvenlik monitörüyle otomatik olarak izlenmesi ve risk azaltma stratejilerinin geliştirilmesi, insansız alçaktan uçan hava taşımacılığı alanındaki DLR araştırmasının diğer hedefleridir” diye açıklıyor.
ALAADy-Demonstrator ve ALAADy projeleri
DLR projesi ALAADy-Demonstrator, bir otojiroya dayalı insansız ve otomatik bir uçuş test aracının yapımına ve test edilmesine odaklanmaktadır. Otomatikleştirilmiş uçuş için yazılım ve donanımın değiştirilmesindeki özel bir zorluk, örneğin gaz kelebeği kolunu veya rotor kafasının dönüş ve eğim açısını kontrol etmek için aktüatörlerin tasarımıydı. Ticari olarak temin edilebilen aktüatörler, insansız yük taşıma aracını kontrol etmek için özel gereksinimleri karşılamadığından, DLR bilim adamları, ALAADy göstericisi için özel olarak uyarlanmış aktüatörler geliştirdi. 2018 yılından itibaren ilk uçuş testleri gerçekleştirilmektedir. Uçuş testlerinde adım adım uçuş prosedürlerinin otomasyonu test edilmektedir. Bu sınıftaki insansız uçuş test araçlarının işletilmesi ve klasik hava kargo zincirlerine entegrasyonu için yasal sınır koşulları da geliştirilmektedir.
Ek olarak, DLR bilim adamları, gösteri için temelleri geliştiren ALAADy projesinde 2016’dan beri insansız yük taşımacılığının ekonomisini, zorluklarını ve potansiyel uygulama alanlarını araştırıyorlar. Projenin bu bölümünün amacı, uçuş operasyonlarını kısıtlayarak, örneğin alçak uçuş irtifalarını kullanarak ve yoğun nüfuslu alanlardan kasıtlı olarak kaçınarak, risklerin ve maliyetlerin nasıl en aza indirilebileceğinin kavramsal olarak araştırılmasıdır. Teorik konseptlerde, bir tona kadar olan yükler bile incelenir. Pazar analizine dayalı olarak, böyle bir yaklaşımın ekonomik açıdan mantıklı olabileceği uygun senaryolar tanımlanmış ve uçak konfigürasyonları ve mevcut hava trafik sistemine entegre edilme yolları geliştirilmiştir.
DLR havacılık araştırma programından finanse edilen iki projede sekiz DLR enstitüsü ve tesisi yer alıyor: Uçuş Sistemleri Enstitüsü, Uçuş Rehberliği Enstitüsü, Hava Taşımacılığı Sistemleri, Uçuş Deneyleri, Havaalanı Yönetimi ve Hava Taşımacılığı Enstitüsü, İletişim Enstitüsü ve Navigasyon, Teknik Termodinamik Enstitüsü ve Aeroelastisite Enstitüsü.
Cochstedt’teki insansız uçak sistemleri için ulusal test merkezi
İnsansız hava sistemleri (UAS) halihazırda afet yardımı ve uzak bölgelere ilaç nakliyesi için kullanılıyor. Bu tür özel operasyonlara ek olarak, tüm insansız havacılık sektörü, yeni kavram ve teknolojilerin gelişmesiyle birlikte hızlı bir büyüme yaşıyor. Bununla birlikte, UAS’nin geliştirilmesi ve test edilmesinin yanı sıra inşası ve işletilmesi, bilim ve endüstri için – özellikle “Kentsel Hava Hareketliliği” (insanlar içinde ve nüfuslu alanlar arasında havadan hareketlilik çözümleri) konusuyla ilgili olarak yeni zorluklar doğurmaktadır.
Onay amacıyla, bu yeni sistemlerin kontrollü bir ortamda gerçek koşullar altında kapsamlı bir şekilde test edilmesi ve nitelendirilmesi gerekecektir. Ayrıca, özellikle gürültü, güvenlik ve çevresel etkiler ile ilgili olarak İHA’nın toplumda kabulü ve etkisine ve açık yasal konuların açıklığa kavuşturulmasına yönelik araştırmalar bulunmaktadır. Saksonya-Anhalt’taki test merkezinin inşaatı, halihazırda devlet düzeyinde devam eden faaliyetlerle birlikte, insansız uçuşun gelişimini araştırmak ve test etmek ve şekillendirmeye yardımcı olmak için Avrupa’da benzersiz olan son derece yenilikçi bir araştırma ağı kurmayı amaçlıyor. Almanya’dan.
“DLR Havacılık Araştırma programının bir parçası olarak, insansız kargo taşımacılığı için bir gösterici geliştiriyor ve test ediyoruz, bu da yere yakın hava sahasında 500 kilometreye kadar mesafelerde 200 kilograma kadar yük taşıma olasılığını ortaya koyuyor” diyor. DLR Havacılık ve Uzay Kurulu Üyesi Prof. Rolf Henke. “Düzenli hava trafiğinin altında, konsept, yerleşim alanlarından uzaktaki bölgesel rotalarda esnek operasyona olanak tanıyor.”
Koltuk yerine kargo için yükleme alanı
ALAADy-Demonstrator projesindeki DLR araştırmacıları, 450 kilogramlık bir otojirodan yükleme platformlu deneysel bir “nakliye uçağı”na kapsamlı modifikasyonla şu anda en büyük sivil insansız hava aracı sistemlerinden birini geliştirdiler. Uçak, otomatik uçuş için sensörler, aktüatörler, bir uçuş kontrol bilgisayarı ve diğer yazılım ve donanımlarla kapsamlı bir şekilde yeniden donatıldı. Braunschweig’deki DLR Uçuş Sistemleri Enstitüsü’nden ALAADy proje yöneticisi Johann Dauer, “Bu teknoloji gösterici, daha önce araştırılanlardan önemli ölçüde daha büyük yüklerle alçaktan uçan hava taşımacılığı için DLR’de geliştirilen kavramları doğrulamak için ideal olarak uygundur” diyor.
Cochstedt’teki Ulusal İnsansız Havacılık Sistemleri Test Merkezi’ndeki mevcut uçuş testleri sırasında, geliştirme ekibi, model uçaklarda da olağan olduğu gibi, başlangıçta insansız otojiri radyo bağlantısı aracılığıyla manuel olarak kontrol etti. Bu sayede pratik uçuşlarda tüm güvenlik önlemleri test edilebilecek, tüm sistem bileşenleri test edilebilecek ve yeni geliştirilen nakliye drone’unun uçuşa elverişliliği kanıtlanabilecektir.
DLR Uçuş Sistemleri Enstitüsü’ndeki teknoloji göstericisinin inşaat ve test operasyonunu yöneten Dr. Sven Lorenz, “gyroplanes, doğal güvenlik gibi özel bir avantaja sahiptir”, konfigürasyonun avantajları. “Bu, bir arıza durumunda, serbest dönen rotorun paraşüt gibi yumuşak bir inişe izin verdiği anlamına gelir.”
Kargo uçağı bu arada 150 metreye kadar yükseklikte ve saatte yaklaşık 100 kilometre hızla birkaç uçuş testini tamamladı. Lorenz, “Test uçuşlarıyla, otojirlerin insansız hava taşımacılığı için uygun bir konfigürasyon olduğunu gösterebildik” diye açıklıyor. Manuel uçuşlar, uçağı adım adım otomatikleştirmek için temel oluşturur. Bilgisayarlar daha sonra, normalde uçakta veya yerde bir kişi tarafından yapılması gereken tüm görevleri kademeli olarak devralır. Lorenz, “Bir sonraki adım, insansız oto jiroskopun ilk otomatik uçuşunu tamamlamasıdır” diyor. “Artık uçuşun tüm aşamaları için yeni otomatik uçuş kontrol işlevleri geliştiriyoruz: yani taksi, kalkış, seyir ve iniş.”
Projeden ve uçuş testlerinden elde edilen bulgular, bu büyüklükteki insansız hava araçlarının daha önce belirlenmiş kısıtlı alanların dışında uygun maliyetli ve güvenli bir şekilde işletilmesi için önemli bir mihenk taşıdır. Dauer, “Bir lojistik zincirine entegrasyon, operasyonel risk değerlendirmesi, sistem durumunun bir güvenlik monitörüyle otomatik olarak izlenmesi ve risk azaltma stratejilerinin geliştirilmesi, insansız alçaktan uçan hava taşımacılığı alanındaki DLR araştırmasının diğer hedefleridir” diye açıklıyor.
ALAADy-Demonstrator ve ALAADy projeleri
DLR projesi ALAADy-Demonstrator, bir otojiroya dayalı insansız ve otomatik bir uçuş test aracının yapımına ve test edilmesine odaklanmaktadır. Otomatikleştirilmiş uçuş için yazılım ve donanımın değiştirilmesindeki özel bir zorluk, örneğin gaz kelebeği kolunu veya rotor kafasının dönüş ve eğim açısını kontrol etmek için aktüatörlerin tasarımıydı. Ticari olarak temin edilebilen aktüatörler, insansız yük taşıma aracını kontrol etmek için özel gereksinimleri karşılamadığından, DLR bilim adamları, ALAADy göstericisi için özel olarak uyarlanmış aktüatörler geliştirdi. 2018 yılından itibaren ilk uçuş testleri gerçekleştirilmektedir. Uçuş testlerinde adım adım uçuş prosedürlerinin otomasyonu test edilmektedir. Bu sınıftaki insansız uçuş test araçlarının işletilmesi ve klasik hava kargo zincirlerine entegrasyonu için yasal sınır koşulları da geliştirilmektedir.
Ek olarak, DLR bilim adamları, gösteri için temelleri geliştiren ALAADy projesinde 2016’dan beri insansız yük taşımacılığının ekonomisini, zorluklarını ve potansiyel uygulama alanlarını araştırıyorlar. Projenin bu bölümünün amacı, uçuş operasyonlarını kısıtlayarak, örneğin alçak uçuş irtifalarını kullanarak ve yoğun nüfuslu alanlardan kasıtlı olarak kaçınarak, risklerin ve maliyetlerin nasıl en aza indirilebileceğinin kavramsal olarak araştırılmasıdır. Teorik konseptlerde, bir tona kadar olan yükler bile incelenir. Pazar analizine dayalı olarak, böyle bir yaklaşımın ekonomik açıdan mantıklı olabileceği uygun senaryolar tanımlanmış ve uçak konfigürasyonları ve mevcut hava trafik sistemine entegre edilme yolları geliştirilmiştir.
DLR havacılık araştırma programından finanse edilen iki projede sekiz DLR enstitüsü ve tesisi yer alıyor: Uçuş Sistemleri Enstitüsü, Uçuş Rehberliği Enstitüsü, Hava Taşımacılığı Sistemleri, Uçuş Deneyleri, Havaalanı Yönetimi ve Hava Taşımacılığı Enstitüsü, İletişim Enstitüsü ve Navigasyon, Teknik Termodinamik Enstitüsü ve Aeroelastisite Enstitüsü.
Cochstedt’teki insansız uçak sistemleri için ulusal test merkezi
İnsansız hava sistemleri (UAS) halihazırda afet yardımı ve uzak bölgelere ilaç nakliyesi için kullanılıyor. Bu tür özel operasyonlara ek olarak, tüm insansız havacılık sektörü, yeni kavram ve teknolojilerin gelişmesiyle birlikte hızlı bir büyüme yaşıyor. Bununla birlikte, UAS’nin geliştirilmesi ve test edilmesinin yanı sıra inşası ve işletilmesi, bilim ve endüstri için – özellikle “Kentsel Hava Hareketliliği” (insanlar içinde ve nüfuslu alanlar arasında havadan hareketlilik çözümleri) konusuyla ilgili olarak yeni zorluklar doğurmaktadır.
Onay amacıyla, bu yeni sistemlerin kontrollü bir ortamda gerçek koşullar altında kapsamlı bir şekilde test edilmesi ve nitelendirilmesi gerekecektir. Ayrıca, özellikle gürültü, güvenlik ve çevresel etkiler ile ilgili olarak İHA’nın toplumda kabulü ve etkisine ve açık yasal konuların açıklığa kavuşturulmasına yönelik araştırmalar bulunmaktadır. Saksonya-Anhalt’taki test merkezinin inşaatı, halihazırda devlet düzeyinde devam eden faaliyetlerle birlikte, insansız uçuşun gelişimini araştırmak ve test etmek ve şekillendirmeye yardımcı olmak için Avrupa’da benzersiz olan son derece yenilikçi bir araştırma ağı kurmayı amaçlıyor. Almanya’dan.