Mahkeme ayrıca erkeğe koruyucu seksolojik tedavi uyguladı. “Sanığın kadını öldürmeye yönelik doğrudan bir niyeti yoktu. Ama küçük bir çocuk bile biliyor ki eğer birini boğarsam, o zaman onu da boğabilirim. Sanığın cinsel uygulamalar konusunda da deneyimi vardı, partnerinin bilinçsiz kalmasıyla sona erdiğinde bunun tekrar olabileceğini biliyordu. Burada bir yandan ellerini de kendisini boğmak için kullandı, üstelik iddia ettiği gibi partnerinin değil kendi cinsel tatmini içindi” dedi ceza heyeti başkanı Jan Šlosar. kararın gerekçesi.
Ayrıca sanığın neden ambulans çağırmadığını da merak etti. Ya istemiyordu ya da utanmaktan korkuyordu. “Engelliliği hissedebiliyordu. Geceyi pek tanımadığı bir kadınla geçirdi ve alışılmadık bir cinsel deneyim yaşadı. Ancak daha sonra mahkeme kadına nasıl davrandığını da dikkate aldı. Birkaç saat sonra, eski aile köpeğini gömdüğü ailesinin yanına gitti. Açıkçası kurbana davranışlarından farklıydı” dedi Šlosar.
Mahkeme ayrıca sanığın önceki dürüstlüğünü de dikkate aldı ve tedaviyi gerekli buldu. Ayrıca sanığa, ölen kadının cenazesi için sağlık sigortası şirketine ve ailesine yedi bin kron ödemesine karar verdi. Ancak yaralı kadının ailesine manevi tazminat olarak talep edilen 2 milyon teklifi kimseye kabul etmedi.
Šlosar, “Mahkemenin elinde yeterli belge yok, hayatta kalanlar önerilerini neye dayandırdıklarını bile ifade etmiyorlar.” dedi. Kurbanın annesine toplam 200.000 kron, birkaç aylık oğluna da yüz bin kron ödül verdi. Gerekli iddiaların geri kalanıyla birlikte onları hukuk mahkemesine havale etti.
Karar kesin değil, sanık hem suçluluk kararına hem de cezaya itiraz etti.
Adam her ne kadar yaptığından pişman olsa da uzun saçları yüzünün görünmemesi için kasıtlı olarak yüzünü kapatmıştı. “Bunu bilerek yapmak istemedim, onun hayatını geri getirmeyeceğim. Paniğe kapıldım, yoksa ambulans çağırırdım” dedi sanık.
Tren istasyonunda tesadüfen karşılaştılar
Adam, özellikle ciddi bir suç olan cinayetten 10 ila 18 yıl arası hapis cezasıyla karşı karşıya kaldı. Kadınla tesadüfen tanıştı. Ona göre tren istasyonunda ondan sigara istedi. Ve böylece tanıştılar. Kadının uyuyacak bir yere ihtiyacı vardı ve sanığa göre oteller kapalı olduğundan kadına evinde bir gece geçirmeyi teklif etmişti. Bir marketten alışveriş yaptılar, sonra evde şarkı dinlediler, votka içtiler ve dans ettiler.
Daha sonra ilişkiye girdiler. İkinci ilişki sırasında onu boğmaya başladı. Gömleği boynuna doladı ve iyice sıktı. Aynı şeyi saçıyla da denedi.
“Kitaplarda bunun daha iyi bir orgazm sağladığının söylendiğini okudum. Kamasutra'da okudum. Daha önce başka partnerlerle de denedim ve hiçbir sorun yaşamadım” diyen sanık, kadının bu cinsel uygulamaya itiraz etmediğini de sözlerine ekledi.
Kadını hayata döndürdü ama nafile
“Sonradan banyodan döndüğümde onun yatakta hareketsiz olduğunu gördüm. Onu ters çevirdim ve CPR'ye başladım. Sanık, göğsüne dokundum ve içine nefes verdim” dedi.
Ön işlemler sırasında ambulans çağırmayı düşünmemiş olsa da, artık ifadesinde bundan bahsetmiştir. Daha sonra iddianamede belirtildiği gibi kadını asansöre bindirerek zemin kata indirdi ve evin önündeki parka götürdü. “Daha iyi bir şey düşünemiyordum” dedi.
“Asansörü sildim, koridoru temizledim ve sildim. O hafta görevdeydim. Sonra uyuyakaldım ve taşınmalarına yardım etmek için ailemin yanına giden ilk otobüse bindim” diye ifade verdi.
Eylemin üzerinden bir yıldan az bir süre geçtikten sonra pişmanlığını dile getirdi. Sorgunun sonunda “O kişiyi hayata döndüremediğim için üzgünüm” dedi.
Seksoloji alanından mahkeme uzmanı Petra Sejbalová, mahkeme önünde sanığın cinsel tercih bozukluğu olan sadizmden muzdarip olduğunu belirtti. “Sadomazoşistler sıklıkla bir çeşit rduding uygularlar. Bu yöntemler için, her iki partnerin de aynı fikirde olması ve sözde kronometrelere sahip olması, yani partnerlerden birinin devam etmek istemediğine dair bir işaret geldiğinde önceden ayarlanmış sinyallere sahip olması tavsiye edilir” dedi seksolog. Ölüm bu uygulamaları dışlamadı.
“Sadist heyecanını kurbana hükmederek elde eder; onu hareketsiz bırakması gerekir. Eylem sırasında kontrol yetenekleri korundu, seksolojik açıdan önemli ölçüde azaldı” diye ifade verdi Sejbalová. Sanığın toplumda kalışını tekrarlama riski nedeniyle tehlikeli olarak nitelendirdi, bu yüzden en yoğun tedavi biçimini, yani kurumsal tedavi önerdi.
“Paraphilias, yani cinsel sapkınlıklar, uzun vadeli veya kalıcı niteliktedir ve eğer mahkum edilirse, serbest bırakıldıktan sonra bile bu odak noktasına sahip olacaktır. Hala tercih edilen bir erotik aktivite olacaktır. Tedavi olmadan dürtülerini kontrol etmeyi öğrenmek veya uygun uygulamaları kullanmayı öğrenmek yoğun tedavi gerektirir. Süre birkaç yıla kadar sürüyor, cinayet durumunda 3, 4 yıl olabiliyor. Anayasal tedavinin de yoğun grup terapisi var, bu da içgörü açısından önemli, ona göre hormonal tedavi o kadar önemli değil. İlaçlar onun için bunu yapamaz, kendisinin istemesi gerekiyor” dedi Sejbalová.
Ona göre, sanığın sapmasına ilişkin tam bir genel bakış yok. Danışanın içsel motivasyonuna bağlıdır.
Adli tıp alanında uzman Jan Rejtárek, mahkeme önünde baskın boğulma belirtilerinin bulunduğunu anlattı. “Gırtlak kıkırdaklarında ve küçük dildeki kırıklar orta ila yüksek yoğunlukta meydana geldi. Boynundaki şiddet dakikalar mertebesinde olmuş olmalı” dedi. Sanık onu da elleriyle boğdu.
Mahkemede görüldüğü üzere kadının 13 yaşından itibaren sorunları olduğu, okula gitmediği ve pansiyonlarda kaldığı öğrenildi. 18 yaşına kadar bir teşhis enstitüsünde yaşadı. Birkaç yıl sonra hamileyken annesini ziyaret etti. “Rozkoš'la hiçbir risk almadan temasa geçtim ve ona yardım ettiler. Uyuşturucuyu özledi, şeytanlardan bahsetti, belgeleri bile yoktu.” Ceza heyeti üyesi annenin ifadesini okudu.
Doğum tarihinden bir ay önce, prematüre de olsa sağlıklı bir oğul doğurdu. Ancak çocuğa tek başına bakamayacağı açıktı. Annesi hâlâ ona yardım ediyordu. Daha sonra ondan uzaklaşmak istedi. Ceza heyeti üyesi annenin ifadesini okumaya devam ederek, “Bana iki kez fiziksel olarak saldırdı ve beni kesmekle tehdit etti” dedi. Anne daha sonra kızından korkmaya başladı ve kızının oğlu ona emanet edildi.
Mahkemede sanığın eski ortağının ifadesi de dinlendi. Bundan sonra bile boğularak cinsel ilişkiye girmek istedi. Bu bir kez gerçekleştiğinde kadın bu tür uygulamalara asla onay vermedi.
Psikoloji ve psikiyatri alanından adli tıp uzmanlarına göre, adam akıl hastası değil, doğuştan gelen ve tedaviyle değiştirilemeyen ciddi duygusal kusurlu bir kişilik bozukluğuna sahip.
“Anormal antisosyal özellikleri var, duygusal dürtüleri var. Kendini tanımıyor, dahili olarak kabul edilmiş sosyal norm ve kurallara sahip değil, bu yüzden bunları aştığını söylemek onun için sorun değil” dedi psikoloji alanından adli tıp uzmanı Marcela Langová Šindelářová.
Failler, suçtan sonra tamamen normal davranmaya çalışırlar ve böylece hiçbir şey olmadığına dair sahte bir şekilde kendilerine güven verirler. Psikolog, “Ama onun gibi yatağa giren birini hiç görmedim” dedi ve yeniden sosyalleşmesi için prognozun pek de olumlu olmadığını ekledi.
Polis dövmeye göre kimliği belirledi
Polisin ölen kişinin kimliğini bilmemesi soruşturmayı karmaşık hale getirdi. Kadının sahip olduğu kendine özgü dövmeyi tanıyan var mı diye halka ulaşmaya çalıştı.
“Dövme konusunda dövme sanatçılarıyla da istişarede bulunduk. Bize bu türün özel bir şey olmadığını söylediler, bu da kamuoyundan gelen çok sayıda tepkiyle kanıtlandı. Her şeyi kontrol etmemiz gerekiyordu. Vysočina Bölge Polisi genel suç dairesi başkanı Pavel Kubiš, suçun işlenmesinden sonra gazetecilere verdiği demeçte, zamanımız kısıtlıydı.
Fotoğrafların yayınlanmasıyla birlikte polis aynı zamanda halka güvence vermek zorunda kaldı. O zamanın Vysočin polisi sözcüsü Dana Čírtková, “Dava özellikle sosyal ağlarda büyük duygulara neden oldu, bu nedenle özellikle Chotěbora sakinlerine kimsenin daha fazla tehlikede olmadığından emin olmak istedik” dedi.
Öldürülen kadının cesedinde yeni doğuma ait bariz izler bulunduğundan çocuğun güvenliği konusunda da endişeler vardı. Kamuoyuna duyurulan itiraz sonuçta başarılı oldu; dedektifler kurbanın adını öğrendiler ve kadının gerçekten de birkaç aylık bir oğlu olduğunu ve ona büyükannesi tarafından bakıldığını öğrendiler.
Ayrıca sanığın neden ambulans çağırmadığını da merak etti. Ya istemiyordu ya da utanmaktan korkuyordu. “Engelliliği hissedebiliyordu. Geceyi pek tanımadığı bir kadınla geçirdi ve alışılmadık bir cinsel deneyim yaşadı. Ancak daha sonra mahkeme kadına nasıl davrandığını da dikkate aldı. Birkaç saat sonra, eski aile köpeğini gömdüğü ailesinin yanına gitti. Açıkçası kurbana davranışlarından farklıydı” dedi Šlosar.
Mahkeme ayrıca sanığın önceki dürüstlüğünü de dikkate aldı ve tedaviyi gerekli buldu. Ayrıca sanığa, ölen kadının cenazesi için sağlık sigortası şirketine ve ailesine yedi bin kron ödemesine karar verdi. Ancak yaralı kadının ailesine manevi tazminat olarak talep edilen 2 milyon teklifi kimseye kabul etmedi.
Šlosar, “Mahkemenin elinde yeterli belge yok, hayatta kalanlar önerilerini neye dayandırdıklarını bile ifade etmiyorlar.” dedi. Kurbanın annesine toplam 200.000 kron, birkaç aylık oğluna da yüz bin kron ödül verdi. Gerekli iddiaların geri kalanıyla birlikte onları hukuk mahkemesine havale etti.
Karar kesin değil, sanık hem suçluluk kararına hem de cezaya itiraz etti.
Adam her ne kadar yaptığından pişman olsa da uzun saçları yüzünün görünmemesi için kasıtlı olarak yüzünü kapatmıştı. “Bunu bilerek yapmak istemedim, onun hayatını geri getirmeyeceğim. Paniğe kapıldım, yoksa ambulans çağırırdım” dedi sanık.
Tren istasyonunda tesadüfen karşılaştılar
Adam, özellikle ciddi bir suç olan cinayetten 10 ila 18 yıl arası hapis cezasıyla karşı karşıya kaldı. Kadınla tesadüfen tanıştı. Ona göre tren istasyonunda ondan sigara istedi. Ve böylece tanıştılar. Kadının uyuyacak bir yere ihtiyacı vardı ve sanığa göre oteller kapalı olduğundan kadına evinde bir gece geçirmeyi teklif etmişti. Bir marketten alışveriş yaptılar, sonra evde şarkı dinlediler, votka içtiler ve dans ettiler.
Daha sonra ilişkiye girdiler. İkinci ilişki sırasında onu boğmaya başladı. Gömleği boynuna doladı ve iyice sıktı. Aynı şeyi saçıyla da denedi.
“Kitaplarda bunun daha iyi bir orgazm sağladığının söylendiğini okudum. Kamasutra'da okudum. Daha önce başka partnerlerle de denedim ve hiçbir sorun yaşamadım” diyen sanık, kadının bu cinsel uygulamaya itiraz etmediğini de sözlerine ekledi.
Kadını hayata döndürdü ama nafile
“Sonradan banyodan döndüğümde onun yatakta hareketsiz olduğunu gördüm. Onu ters çevirdim ve CPR'ye başladım. Sanık, göğsüne dokundum ve içine nefes verdim” dedi.
Ön işlemler sırasında ambulans çağırmayı düşünmemiş olsa da, artık ifadesinde bundan bahsetmiştir. Daha sonra iddianamede belirtildiği gibi kadını asansöre bindirerek zemin kata indirdi ve evin önündeki parka götürdü. “Daha iyi bir şey düşünemiyordum” dedi.
“Asansörü sildim, koridoru temizledim ve sildim. O hafta görevdeydim. Sonra uyuyakaldım ve taşınmalarına yardım etmek için ailemin yanına giden ilk otobüse bindim” diye ifade verdi.
Eylemin üzerinden bir yıldan az bir süre geçtikten sonra pişmanlığını dile getirdi. Sorgunun sonunda “O kişiyi hayata döndüremediğim için üzgünüm” dedi.
Seksoloji alanından mahkeme uzmanı Petra Sejbalová, mahkeme önünde sanığın cinsel tercih bozukluğu olan sadizmden muzdarip olduğunu belirtti. “Sadomazoşistler sıklıkla bir çeşit rduding uygularlar. Bu yöntemler için, her iki partnerin de aynı fikirde olması ve sözde kronometrelere sahip olması, yani partnerlerden birinin devam etmek istemediğine dair bir işaret geldiğinde önceden ayarlanmış sinyallere sahip olması tavsiye edilir” dedi seksolog. Ölüm bu uygulamaları dışlamadı.
“Sadist heyecanını kurbana hükmederek elde eder; onu hareketsiz bırakması gerekir. Eylem sırasında kontrol yetenekleri korundu, seksolojik açıdan önemli ölçüde azaldı” diye ifade verdi Sejbalová. Sanığın toplumda kalışını tekrarlama riski nedeniyle tehlikeli olarak nitelendirdi, bu yüzden en yoğun tedavi biçimini, yani kurumsal tedavi önerdi.
“Paraphilias, yani cinsel sapkınlıklar, uzun vadeli veya kalıcı niteliktedir ve eğer mahkum edilirse, serbest bırakıldıktan sonra bile bu odak noktasına sahip olacaktır. Hala tercih edilen bir erotik aktivite olacaktır. Tedavi olmadan dürtülerini kontrol etmeyi öğrenmek veya uygun uygulamaları kullanmayı öğrenmek yoğun tedavi gerektirir. Süre birkaç yıla kadar sürüyor, cinayet durumunda 3, 4 yıl olabiliyor. Anayasal tedavinin de yoğun grup terapisi var, bu da içgörü açısından önemli, ona göre hormonal tedavi o kadar önemli değil. İlaçlar onun için bunu yapamaz, kendisinin istemesi gerekiyor” dedi Sejbalová.
Ona göre, sanığın sapmasına ilişkin tam bir genel bakış yok. Danışanın içsel motivasyonuna bağlıdır.
Adli tıp alanında uzman Jan Rejtárek, mahkeme önünde baskın boğulma belirtilerinin bulunduğunu anlattı. “Gırtlak kıkırdaklarında ve küçük dildeki kırıklar orta ila yüksek yoğunlukta meydana geldi. Boynundaki şiddet dakikalar mertebesinde olmuş olmalı” dedi. Sanık onu da elleriyle boğdu.
Mahkemede görüldüğü üzere kadının 13 yaşından itibaren sorunları olduğu, okula gitmediği ve pansiyonlarda kaldığı öğrenildi. 18 yaşına kadar bir teşhis enstitüsünde yaşadı. Birkaç yıl sonra hamileyken annesini ziyaret etti. “Rozkoš'la hiçbir risk almadan temasa geçtim ve ona yardım ettiler. Uyuşturucuyu özledi, şeytanlardan bahsetti, belgeleri bile yoktu.” Ceza heyeti üyesi annenin ifadesini okudu.
Doğum tarihinden bir ay önce, prematüre de olsa sağlıklı bir oğul doğurdu. Ancak çocuğa tek başına bakamayacağı açıktı. Annesi hâlâ ona yardım ediyordu. Daha sonra ondan uzaklaşmak istedi. Ceza heyeti üyesi annenin ifadesini okumaya devam ederek, “Bana iki kez fiziksel olarak saldırdı ve beni kesmekle tehdit etti” dedi. Anne daha sonra kızından korkmaya başladı ve kızının oğlu ona emanet edildi.
Mahkemede sanığın eski ortağının ifadesi de dinlendi. Bundan sonra bile boğularak cinsel ilişkiye girmek istedi. Bu bir kez gerçekleştiğinde kadın bu tür uygulamalara asla onay vermedi.
Psikoloji ve psikiyatri alanından adli tıp uzmanlarına göre, adam akıl hastası değil, doğuştan gelen ve tedaviyle değiştirilemeyen ciddi duygusal kusurlu bir kişilik bozukluğuna sahip.
“Anormal antisosyal özellikleri var, duygusal dürtüleri var. Kendini tanımıyor, dahili olarak kabul edilmiş sosyal norm ve kurallara sahip değil, bu yüzden bunları aştığını söylemek onun için sorun değil” dedi psikoloji alanından adli tıp uzmanı Marcela Langová Šindelářová.
Failler, suçtan sonra tamamen normal davranmaya çalışırlar ve böylece hiçbir şey olmadığına dair sahte bir şekilde kendilerine güven verirler. Psikolog, “Ama onun gibi yatağa giren birini hiç görmedim” dedi ve yeniden sosyalleşmesi için prognozun pek de olumlu olmadığını ekledi.
Polis dövmeye göre kimliği belirledi
Polisin ölen kişinin kimliğini bilmemesi soruşturmayı karmaşık hale getirdi. Kadının sahip olduğu kendine özgü dövmeyi tanıyan var mı diye halka ulaşmaya çalıştı.
“Dövme konusunda dövme sanatçılarıyla da istişarede bulunduk. Bize bu türün özel bir şey olmadığını söylediler, bu da kamuoyundan gelen çok sayıda tepkiyle kanıtlandı. Her şeyi kontrol etmemiz gerekiyordu. Vysočina Bölge Polisi genel suç dairesi başkanı Pavel Kubiš, suçun işlenmesinden sonra gazetecilere verdiği demeçte, zamanımız kısıtlıydı.
Fotoğrafların yayınlanmasıyla birlikte polis aynı zamanda halka güvence vermek zorunda kaldı. O zamanın Vysočin polisi sözcüsü Dana Čírtková, “Dava özellikle sosyal ağlarda büyük duygulara neden oldu, bu nedenle özellikle Chotěbora sakinlerine kimsenin daha fazla tehlikede olmadığından emin olmak istedik” dedi.
Öldürülen kadının cesedinde yeni doğuma ait bariz izler bulunduğundan çocuğun güvenliği konusunda da endişeler vardı. Kamuoyuna duyurulan itiraz sonuçta başarılı oldu; dedektifler kurbanın adını öğrendiler ve kadının gerçekten de birkaç aylık bir oğlu olduğunu ve ona büyükannesi tarafından bakıldığını öğrendiler.