bencede
New member
Rusya’nın geçtiğimiz şubat ayında başlayan Ukrayna işgali, milletlerarası seviyede esaslı değişimlere yol açacak üzere görünüyor. ABD ve Batılı ülkeler Rusya’yı yaptırımlar yoluyla durdurmaya çalışırken, Soğuk Savaş daha sonrası oluşan istikrarlar şimdiden sarsılmaya başladı. Geçtiğimiz on yıllar boyunca “Batı kampı”nda yer alan kimi ülkeler Ukrayna krizinde sürpriz tutumlar geliştirmeyi seçti. Rusya’nın umduğu kadar kolay ilerleyememesi ise, öbür birtakım ülkelerin beklemede kalmasına yol açıyor.
Ukrayna krizinin ortaya çıkardığı en değerli nokta, ABD ve Avrupa’nın Rusya’yı durdurmakta aciz kalışları oldu. Rusya ile fiili bir savaşa girmeme ismine NATO’nun da devre dışı kalmasıyla, Ukrayna işgalinin önünde hiç bir mani kalmadı.
Çin idaresi ABD ile diyalog kanallarını açık tutuyor.
ÇİN TEMKİNLİ
Klasik olarak Rusya’nın müttefiki pozisyonunda bulunan Çin, Ukrayna krizinde daha temkinli bir tutumu seçti. ABD ile bağlantı kanallarını açık tutan Pekin, dünyanın dört bir yanına yayılan ekonomik kazanımlarının korunmasını önceliyor. Çin’in konumu, Soğuk Savaş daha sonrası periyottaki en bariz dönüm noktalarından biri olarak bedellendiriliyor. Çin ayrıyeten, ABD’den çeşitli niçinlerle uzaklaşan ülkelerin de yeni partneri sıfatıyla öne çıkıyor.
RUSYA’YA AÇIK MEYİL
“Amerikan kampı”nda telakki edilen Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve hatta İsrail üzere ülkeler, Ukrayna krizinde Rusya’ya meyilleriyle dikkatleri çekiyor. ABD, müttefiklerine kelam geçiremezken, oluşan yeni dengelerin Rusya’nın Ortadoğu’daki artan aktifliğinin en bariz göstergesi olduğu kaydediliyor. Tıpkı ABD üzere, Fransa da tesiri altındaki ülkeleri Ukrayna krizinde yanına çekmekte zorlanıyor. Bu durum da Avrupa’nın güçsüzlüğüne gösterilen bir tepki halinde okunuyor.
BALKANLARDA DURUM
Balkan ülkeleri Rusya-Ukrayna krizinde birbirinden farklı haller sergiliyor. Rusya’nın Sırbistan üstündeki tesirine karşılık NATO üzerinden Batı da Balkanlar da tesirli. İşgalin bundan daha sonraki seyrine nazaran Balkanlardaki etnik ve dini çatışmaların da sürat kazanabileceği istikametinde iddialar yapılıyor.
Vladimir Putin – Narendra Modi – Volodimir Zelenskiy
Hindistan ne yapacak?
Rusya-Ukrayna tansiyonunda çabucak hemen açık tutum almaktan çekinen bir ülke de Hindistan. Rusya ve Çin’le yakın ilgiler geliştiren, lakin Batı’dan da kopmayan Hindistan, hem pozisyonu tıpkı vakitte elinde tuttuğu insan ve finans kaynağıyla iştahları kabartıyor. Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’le Hindistan Başbakanı Narendra Modi içinde sıcak bir diyalogun bulunduğu bilinirken, Yeni Delhi idaresi bölgesel ve memleketler arası krizlerde biroldukça seçeneği birebir anda elinde tutmaktan yana görünüyor. Hindistan hem de İsrail’i de “stratejik müttefik” olarak pahalandırıyor. Benyamin Netanyahu’nun başbakanlığı periyodunda temelleri atılan münasebetler, İsrail’in yeni Başbakanı Naftali Bennett tarafınca da tıpkı süratte devam ettiriliyor.
Ukrayna krizinin ortaya çıkardığı en değerli nokta, ABD ve Avrupa’nın Rusya’yı durdurmakta aciz kalışları oldu. Rusya ile fiili bir savaşa girmeme ismine NATO’nun da devre dışı kalmasıyla, Ukrayna işgalinin önünde hiç bir mani kalmadı.
Çin idaresi ABD ile diyalog kanallarını açık tutuyor.
ÇİN TEMKİNLİ
Klasik olarak Rusya’nın müttefiki pozisyonunda bulunan Çin, Ukrayna krizinde daha temkinli bir tutumu seçti. ABD ile bağlantı kanallarını açık tutan Pekin, dünyanın dört bir yanına yayılan ekonomik kazanımlarının korunmasını önceliyor. Çin’in konumu, Soğuk Savaş daha sonrası periyottaki en bariz dönüm noktalarından biri olarak bedellendiriliyor. Çin ayrıyeten, ABD’den çeşitli niçinlerle uzaklaşan ülkelerin de yeni partneri sıfatıyla öne çıkıyor.
RUSYA’YA AÇIK MEYİL
“Amerikan kampı”nda telakki edilen Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve hatta İsrail üzere ülkeler, Ukrayna krizinde Rusya’ya meyilleriyle dikkatleri çekiyor. ABD, müttefiklerine kelam geçiremezken, oluşan yeni dengelerin Rusya’nın Ortadoğu’daki artan aktifliğinin en bariz göstergesi olduğu kaydediliyor. Tıpkı ABD üzere, Fransa da tesiri altındaki ülkeleri Ukrayna krizinde yanına çekmekte zorlanıyor. Bu durum da Avrupa’nın güçsüzlüğüne gösterilen bir tepki halinde okunuyor.
BALKANLARDA DURUM
Balkan ülkeleri Rusya-Ukrayna krizinde birbirinden farklı haller sergiliyor. Rusya’nın Sırbistan üstündeki tesirine karşılık NATO üzerinden Batı da Balkanlar da tesirli. İşgalin bundan daha sonraki seyrine nazaran Balkanlardaki etnik ve dini çatışmaların da sürat kazanabileceği istikametinde iddialar yapılıyor.
Vladimir Putin – Narendra Modi – Volodimir Zelenskiy
Hindistan ne yapacak?
Rusya-Ukrayna tansiyonunda çabucak hemen açık tutum almaktan çekinen bir ülke de Hindistan. Rusya ve Çin’le yakın ilgiler geliştiren, lakin Batı’dan da kopmayan Hindistan, hem pozisyonu tıpkı vakitte elinde tuttuğu insan ve finans kaynağıyla iştahları kabartıyor. Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’le Hindistan Başbakanı Narendra Modi içinde sıcak bir diyalogun bulunduğu bilinirken, Yeni Delhi idaresi bölgesel ve memleketler arası krizlerde biroldukça seçeneği birebir anda elinde tutmaktan yana görünüyor. Hindistan hem de İsrail’i de “stratejik müttefik” olarak pahalandırıyor. Benyamin Netanyahu’nun başbakanlığı periyodunda temelleri atılan münasebetler, İsrail’in yeni Başbakanı Naftali Bennett tarafınca da tıpkı süratte devam ettiriliyor.